Bir baba, oğluyla balık tutmaya giderler…
Oltayı suya atarlar ve sohbete koyulurlar.
Bir süre sonra sıra oltaya balık takılıp takılmadığını kontrol etmeye gelir…
Babası oğluna sorar:
—Acaba oltaya balık takılmış mıdır?
Çocuk, tereddüt etmeden cevap verir:
—Bence takılmıştır.
Oltayı çekip bakarlar ki, gerçekten de oltanın ucunda balık var.
Baba oğluna tekrar sorar:
—Oltanın ucuna balık takılacağını nerden bildin?
Çocuk;
—Çok kolay. Balık gelmesi için ALLAH’a dua etmiştim.
Baba balığı alır ve oltayı tekrar suya daldırıp oğlu ile muhabbete koyulur…
Aradan zaman geçtikten sonra oltanın başına gelirler.
Baba tekrar sorar;
—Bu sefer de balık var mıdır sence?
—Kesinlikle var babacığım.
Oltayı çekip baktıklarında gerçekten koca bir balık görürler…
Baba oğluna aynı soruyu sorar:
—Bu sefer nasıl bildin?
—Çok kolay. Balık gelmesi için ALLAH’a dua etmiştim.
Bu durum adamın hoşuna gider.
Ne de olsa duaları kabul olunan bir çocuğun babası olmak adamı mutlu etmektedir…
Oltayı suya tekrar daldırdıktan sonra sahil gezintisine devam ederler.
Oltanın başına geldiklerinde baba, oğluna aynı soruyu yine sorar:
—Ne diyorsun evlat, bu seferde balık var mı sence?
Çocuk cevap verir;
—Hayır babacığım. Bu sefer balık yok.
Baba oltayı çeker ve ucunda balık olmadığını görür.
Baba şaşkınlıkla bir oğluna bir oltanın ucuna bakar ve;
– Oltada balık olmadığını nasıl bildin oğlum, yoksa bu sefer Allah’a dua etmedin mi?
Çocuk gayet sakin cevaplar,
—Evet bu sefer dua etmedim babacığım.
Baba büsbütün şaşırır ve sorar,
—Peki, neden yavrucuğum, neden dua etmedin?
Çocuk babasına oltanın ucunu göstererek cevap verir,
—Babacığım! Dua etmedim, çünkü bu sefer sen oltanın ucuna yem takmayı unutmuştun…
…
Ya dostlar!
Tevekkül(*) ile enayilik arasında ince bir çizgi vardır…
O çizgiyi tedbir belirler…
Tedbirsiz tevekkül enayiliktir!
Önce tedbir sonra dua…
Selam ve saygılarımla…
Murat ÇALIK
(*) Türk Dil Kurumu Sözlüğü
Tevekkül: (isim, din bilgisi, Arapça tevekkul) Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah’a bırakma…