Gazi Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadele sonrası Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmadan 9 ay önce 14 Ocak 1923’te kaybettiği annesi Zübeyde Hanım annemizin İzmir Karşıyaka’da bulunan kabri başına 27 Ocak 1923’te gider ve annesinin kabri başında “millî egemenlik” üzerine yemin eder…
( Daha sonra bu yemin gazetelerde “Gazi Paşa’nın validesinin kabri önünde hitabeleri” adı ile haber yapılmıştır)
Yemin şöyledir;
“Annemin kaybından şüphesiz çok üzüntülüyüm.
Fakat bu üzüntümü gideren ve beni avutan bir konu vardır ki, o da anamız vatanı yok olmaya götüren idarenin artık bir daha geri gelmemek üzere yokluk mezarına götürülmüş olduğunu görmektir.
Annem, bu toprağın altında, fakat millî hâkimiyet sonsuza dek devam etsin. Beni teselli eden en büyük kuvvet budur.
Evet millî hâkimiyet sonsuza dek devam edecektir. Annemin ruhuna ve bütün ataların ruhuna üzerime almış olduğum vicdan yeminimi tekrar edeyim.
Validemin mezarı önünde ve Allah’ın huzurunda yemin ediyorum.
Milletin bu kadar kan dökerek elde ettiği hakimiyetin korunması için icab ederse validemin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim.
Hakimiyeti milliye uğrunda canımı vermek namus ve vicdan borcum olsun.“
Kaynak:
Türk Basınında Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti. Hazırlayanlar; Recep Bilginer, Niyazi Ahmet Banoğlu, Hüsamettin Bozok. Sayfa:74
…
Atam!
Emanetin bekçileri olarak biz Türk Evlatları da,
Senin ve şehitlerimizin aziz ruhları önünde ve Yaradanın huzurunda and içiyoruz!
And olsun!
And olsun!
And olsun ki!
Türk Milleti’nin ve Türklüğün düşmanlarını aman vermeyeceğiz!
Cumhuriyetimize uzanan elleri kıracağız!
Şehitlerimizin kan dökerek elde ettiği cennet vatanın korunması için icab ederse sizlerin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğiz!
Türk Milleti’nin refahı ve Türk istiklâli uğrunda canımızı vermek namus ve vicdan borcumuz olsun!
Varlığımız Türk varlığına armağan olsun!
Murat ÇALIK