Zaten acemiydik ikimizde.
Kendimizi çocuk gibi hissederken, ufak ama çok tatlı bir birey girdi hayatımıza.
Annen bana ben annene bakıyordum zira o da ben de ne yapacağımızı bilmiyorduk…
Daha bir sene olmamıştı evleneneli, senin haberini alınca çok sevindik. İnanılmaz mutluyduk.
O zamanlar mutluluk da başkaydı be 🙂
Sonra sen geldin dünyaya ve biz seninle hayat okulunda bir üst “level”e çıktık.
Artık aşkın sadece bir erkek ve bir kadın arasında olmadığını anlamaya başlamıştık annenle…
Bu üst “level” hem güzel hem de biraz zorluydu.
Hele de benim gibi “yakınlarını kaybetme” korkusunu deli gibi yaşayanlar için.
Sağolsun annen çok destek oldu bana…
O kadar acemiydik ki nasıl da hızlı büyüdüğünü anlayamadık.
Bebekken yüzümüze bakıp güldüğünde, o gülücüğün ruhumuza nasıl da aydınlık getirdiğine anlamadan daha yürümeye başlamıştın bile…
Derken okula başladın. Artık biz de biraz tecrübeli olmuştuk.
Gözümüzün önünde büyümeye, kendi ayakları üzerinde duracak bir bireye dönüşürken biz sadece seyredebiliyorduk.
Film değildi ki, geri saralım…
Seyrettiğimiz her sahne bir daha dönmemek üzere gidiyordu…
Derken ortaokul, lise, ergenlik, anlaşmazlıklar, isyan etmeler, kızmalar vs …
Ama bize olan saygını hiç kaybetmedin ve dahi bizim de sana olan saygımızı…
Yarın üniversite sınavına giriyorsun, sonuç ne olursa olsun elinden geleni yapacağını biliyorum ve başarılar diliyorum, hem sana hem de senin gibi sınava girecek olan nice gençlere…
Şunu unutma hayat sınavla başlamıyor, hayatın ilk kez derdini anlatabildiğin gün başladı…
Yarın ne başlangıç ne de son, sadece hayattaki birçok adımdan biri.
Oğlum,
Annenle benim derdimiz iyi bir mühendis, iyi bir doktor, iyi bir sanatçı, iyi bir bankacı…vs yetiştirmek değildi…
Derdimiz iyi insan, iyi birey yetiştirmekti…
Şükür ki yetiştirdik…
İyi ki varsın! 🥰
Baban
Murat ÇALIK
17.06.2022/Cuma
Samsun