Mustafa Kemal ATATÜRK;
“Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü 1931’de söylemiştir.
Eğer bu sözü savaş bittiği gün söylemiş olsa, işte o zaman tıpkı şimdilerde çoğu Atatürkçüyüm diyenlerin anladığı şekilde yani;
“Pasifleş, savunmada ve etrafında olanlara kayıtsız kal, barış diye diye sana yapılanları görmezden gel” diye anlardım…
Fakat Cumhuriyet kurulmuş, Cumhuriyet inkılâpları yapılmaya başlanmış, yeni bir sistem oturtulmaya çalışırken ve Türkiye’de gerek inkılâplara karşı çıkanların gerekse bazı bölgelerde isyanların olduğu bir dönemde söylenmiş bir söz…
Bugün yurdumuzda hâlâ “sulh” olmamasının sebebi nedir sizce?
pkk, dhkpc, ışıd ve bunların içerideki destekçileri mi SADECE?
Bu üçü maddi-manevi olarak kimler tarafından beslenmektedir?
1925 isyanlarını çıkaranlar kimlerdir?
1937’deki Tunceli olayları neden çıkmıştır?
1944’te ekonomimizi, 1949’da eğitimimizi bağımlı hâle getiren işbirlikçiler kimin işbirlikçileridir?
1978’de Çorum ve Kahramanmaraş olayları öncesi bu illeri gezen yabancılar kimlerdir?
12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat oyunu kendiliğinden mi olmuştur?
Bu olayların sebebi sadece içeriden midir, dışarıdan mıdır?
Bu tip soruları çoğaltabilirim…
Şimdi gelelim Murat Çalık olarak, söylendiği tarih ve o günün şartlarına bakarak Mustafa Kemâl’in “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünden ne anladığıma…
Bu söz, hem Türkiye hem de dünya için söylenmiştir…
Şöyle ki bu söz meâlen;
Benim yurdumda sulh olmasın diye uğraşan harici bedbahlar ve onların hain dahili işbirlikçileri var ise bilsinler ki;
Benim yurdumda sulh yok ise, dünyada da olmayacaktır yani siz benimle uğraşırsanız bilin ki ben de milletimle kenetlenir ve sizinle uğraşırım…
Bununla beraber ülkemdeki yurttaşlarım da bilsinler ki, dünyada sulh ortamı yoksa mutlak surette bu durumdan yurdumuz da etkilenecektir…
Milliyetçilik milletine karşı görevli olmaktır…
Velev ki; görev verilmese,
Velev ki; milletin çoğunluğu gaflette olsa bile…
Milliyetçilik SADECE oy vermek değildir!
Verdiği oyun da gerektiğinde hesabını sormaktır!
Selam ile…
Murat ÇALIK
12.04.2013