Resimde görmüş olduğunuz yapıyı zannediyorum çoğunuz televizyondan, gazeteden, internetten..v.s biliyorsunuz.
Moskova’nın kalbinde bulunan ve birçok kişinin önünde resim çektirmek için uğradığı Kızıl Meydan’da Saint Basil Katedrali.
Bu yapının önünde fotoğraf çektiren herhâlde onbinlerce de Türk olmuştur.
Peki bu yapının hikâyesini biliyor musunuz?
Gelin Amir Taheri’den dinleyelim;
“Moskova’nın kalbinde, Kızıl Meydan’da, Rusya’yı yükselen bir imparatorluk hâline getiren Korkunç İvan döneminde inşaa edilen neredeyse gerçeküstü bir bina, Saint Basil Katedrali yer alır.
Katedral’in rengarenk dev lale soğanlarını andıran 8 adet çatısı (kubbesi) Doğu’nun peri masallarını hatırlatır.
Bu anıtın bir İslam Krallığı olan Türk-Tatar Devleti’nin, “İsa’nın Askerleri” tarafından yıkılışını vurgulamak amacıyla yapıldığını çok az kişi hatırlamaktadır.
Tarih, soğan şeklindeki çatıların, haça karşı hilâl’i savunurken canlarını yitiren sert bakışlı ve sarıklı sekiz Müslüman Türk liderinin başlarını simgelediğini anımsatan çok az şeyi korumuştur.
Bir imparatorluk gücü olarak Rusya, 1552’de Türk-Tatar’larının şehri Kazan şehri düştüğünde ve Türk halkı kılıçtan geçirildiğinde, Müslüman Türkler’in kanı ile vaftiz edilmiştir.”
Amir TAHERİ
Kızıl Gökte Hilâl: Sovyetler’de İslâm’ın geleceği, Çev. Cüneyt AKALIN(İstanbul: Sel Yay. 1991, sayfa 9)
…
Şimdi bu bilgiyi paylaştıktan sonra, sizin de aklınıza ve gözünüzün önüne;
Moskova’ya giden Türk ve Müslümanlar’ın hemen hemen hepsinin bu katedral önünde “gülerek” çektirdiği fotoğraflar geliyor mu?
Bizi nasıl mı yendiler?
Tarihimizi unutturarak ve yeni nesile yanlış tarih öğreterek…
Velhâsıl-ı kelâm “Biz”i “Biz”den ederek!