İstiklâl Savaşı sırasında o zamanın Sovyet coğrafyasında bulunan Türkler, bolşevik Rusya’nın Türkiye’ye para yardımı yapması için yoğun çaba harcadılar.
Bolşevik liderlerin bazıları biraz da emperyalistlere karşı baş kaldıran Türkiye’ye ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ mantığıyla baksa da çoğunluğu yardım konusunda çekimserdi.
Özellikle Çiçerin para yardımına karşıydı ve fakat 1917’de bolşevik devriminin ön saflarında yer alan sovyet coğrafyasında bulunan bazı Türkler Çiçerin’i de ikna etmişlerdi.
Sırada ikna edilecek tek kişi kalmıştı…
Lenin..
Lenin’in nasıl ikna edildiğini aşağıda paylaşacağım Buhara Cumhuriyeti’nin ilk ve son cumhurbaşkanı, Timur Kocaoğlu Hocamız’ın babası Osman Hoca’nın(Kocaoğlu) bir anısından örnek verebiliriz…
” Anadolu’daki Türkler’e para yardımı yapabiliriz dediğimde,
Lenin: ‘Türkler’in istedikleri para bizde pek azdır!’ dedi, ben de hemen sözünü kestim;
“Bizde altın para vardır… Seve seve verebiliriz de…”
(Kaynak: Alptekin Müderrisoğlu, Kurtuluş Savaşı’nın Mali Kaynakları, Yapı Kredi Yayınları, Istanbul, t.y, s.515)
Bu paylaşımı neden yaptım?
Şu sıralar etrafta resimler görüyorum, Lenin fotoğrafı ve üzerinde “Lenin aslında bizim kurtarıcımızdı, Lenin aslında Türk’tü, Lenin Kurtuluş Savaşı’nda bize yardım etti…”v.s gibi yazıların bulunduğu.
Lenin’i neredeyse Türk Milliyetçisi yapacaklar!
A benim eşek kafalı arkadaşım!
Lenin asla yaralı parmağa “işemeyecek” yapıda bir siyaset adamıdır.
Hatta Bolşevik Devrimi’ni yaparken bağımsızlık sözü verdiği Türkler’e ne denli kalleşlik yaptığı da tarihi belgelerle kanıtlıdır.
Sovyet coğrafyasındaki Türkler, Osman Hoca ve İbrahim Abilov gibi kandaşlarımız olmasa bu yardımlar gelir miydi zannediyorsunuz?
Türk’ün Türk’ten başka dostu(müttefik değil dost) olmadığını ve dâhi olmayacağını anlamanız için kafanızın daha kaç kere yarılması gerekiyor?
Murat ÇALIK