Neden uzun yazıyorsun?
Okuyanın az oluyor uzun yazdığın için…
Kısa kısa yazarsan daha çok okuyan olur…
Böyle çok mesajlar aldım…
Haklılar değil mi?
Gelin neden uzun yazdığımı size anlatayım…
Ama yine uzun olacak gibi
Efendim tarihte Troya(Truva) denen bir şehir var, hani o meşhur tahta at hilesi olan şehir…
Hatırladınız mı?
Hatırlamadı iseniz sinema filmi vardı hani Brad Pitt oynamıştı…
Hah! İşte o şehir…
Çanakkale tarafında o meşhur şehir…
Araştırmalara göre orada tam 7 şehir kurulmuş ve o meşhur tahta at hilesi ile yenilen şehir 3. kurulan şehirmiş… (alman arkeolog Heinrich Schliemann bulmuş bu şehirleri kazılarda ve yağma etmiş)
Yine araştırmalara göre zamanımızdan takriben 3200 yıl önce (yani M.Ö 1200 yıllarında bu tarihi not edin sonra lazım olacak) Çanakkale Boğazı yakınlarında “Troya isimli bir kent varmış.
Bu kentin, barışsever fakat cesur insanları yani Truvalılar (bazı tarihçiler Truva’nın yöneticilerinin Türk olduğunu söylemektedirler) kralları Priamos’un ve oğulları yiğit Hektor ( bu ismi de unutmayalım sonra lazım olacak) ve yakışıklı Paris’in idaresi altında uzun yıllar barış içinde çok mutlu bir hayat sürmüşler.
Yine denildiğine göre bu şehir o zamanın DOĞU’NUN gözde başkenti gibi imiş.
Biliyorsunuz bir meşhur BATI var bir de DOĞU…
Hani söz konusu Roma ise Batı Vatikan, Doğu da İstanbul oluyor ya işte M.Ö 1200’lü yıllarda DOĞU’nun İstanbul’u Truva imiş.
Peki BATI’ da neresi varmış?
Akha (Sparta) ve kralı Menelaos…
Menelaos’un bir de cabbar kardeşi varmış adı Agamemnon’muş. ( Bu ismi de unutmayın)
Hikâyenin kalanını biliyorsunuz…
Truvalı yakışıklı Paris ile Menelaos’un karısı beraber Truva’ya kaçıyorlar, kral zaten yok etmek istediği Truva’ya savaş açmak için bu durumu bahane olarak kullanıyor ve kardeşi Agamemnon’u Truva’ya savaşa yolluyor,
Savaş çok çetin geçiyor ve uzun sürüyor, Truvalılar sonuna kadar direniyor ve tahta at hilesi ile yenilip tarihe karışıyorlar, yok oluyorlar…
Batı Agamemnon ile Doğu’yu yenip yiğit Hektor’u öldürüyor…
Diyeceksiniz ki yine uzun yazdın, ne anlatmak istiyorsun…
Az sabır…
M.Ö 1200’lerdeki anlattığım bu olaydan tam 3114 yıl sonra 1914’te;
Akhalıların torunları Batılı Emperyalistler 1. Dünya savaşında, Truvalılar’ın torunları DOĞU’nun yiğit milleti Türkler ile savaşıyor…
Türkler aynı Truvalılar gibi çok direniyor fakat 1918 yılının Ekim ayında Türkler yeniliyor…
Ve Batı 30 Ekim 1918’de bizim Mondros Anlaşması diye bildiğimiz Doğunun yiğit milleti Türk’ün ölüm emrini Türkler’e imzalatıyorlar…
Şimdi sıkı durun!
Yukarıda unutmayın dediğim isimleri hatırlayın…
Mondros Anlaşması nerede imzalandı?
Limni Adası’nın Mondros limanında…
?
Adanın herhangi bir yerinde değil!
Limanda…
Peki neden limanda?
Çünkü Batılılar Doğulu Türklerin ölüm ilanını limanda demirli bir gemide imzalatmak istiyorlar…
Peki Mondros Anlaşmasının imzalandığı geminin(zırhlının) adı ne?
AGAMEMNON!
(Bu arada bu agamemnon zırhlısı aynı zamanda ingilizlerin Çanakkale Boğazı’ndan ilk geçirmeye çalıştıkları savaş gemisidir.)
Ya…
3118 yıl önceki hesaplaşmayı BATI unutmuyor!
Peki Doğunun yiğit Türk Evladı Mustafa Kemal Atatürk Sakarya Savaşını kazanınca yaverine ne diyor?
“Hektor’un öcünü aldım…”
(Sabahattin Eyüboğlu ‘Mavi ve Kara’ kitabı)
1918 yılında 3118 yıl önceki hesabı unutmayan Batıya, Atatürk 1921 yılında 3120 sene önceki hesabı kapattım diyor…
Şimdi canlar bu yazıyı uzun demeden okudu iseniz neden uzun yazdığımı anlatabildim mi?
3100 yıllık hesabı size nasıl ‘kısa’ anlatayım?
Selam ile…
Murat ÇALIK