Anlayamazsın arkadaş beni…
Anlayamazsın, Çanakkale’de aynalı çarşı değil isen…
Bilemezsin arkadaş beni…
Bilemezsin, yolu yokuş olan Muş yollarında yürümemiş isen…
Göremezsin arkadaş beni…
Göremezsin, Türk Bayrağı’na bakıp da çırpınan Karadeniz değil isen…
Sevemezsin arkadaş beni…
Sevemezsin, İzmir’in Dağları’nda açmamış bir çiçek isen…
Saramazsın arkadaş beni…
Saramazsın, ne mutlu Türk’üm diyemiyor isen…
Yazamazsın arkadaş beni…
Yazamazsın, dört kıtada at koşturmadı isen…
Alamazsın arkadaş beni…
Alamazsın, Tuna Nehri gibi akmaz isen…
Bulamazsın arkadaş beni…
Bulamazsın, Ay Yıldız gibi dalgalanmaz isen…
Anlayamazsın…
Bilemezsin…
Göremezsin…
Sevemezsin…
Saramazsın,
Yazamazsın…
Alamazsın,
Bulamazsın…
Türk Kanı taşımıyor isen…
Murat ÇALIK
Anlayamazsın arkadaş beni…
Anlayamazsın, Çanakkale’de aynalı çarşı değil isen…
Bilemezsin arkadaş beni…
Bilemezsin, Toroslar’da Yörük çadırlarına bakmadı isen…
Göremezsin arkadaş beni…
Göremezsin, Türk Bayrağı’na bakıp da çırpınan Karadeniz değil isen…
Sevemezsin arkadaş beni…
Sevemezsin, İzmir’in Dağları’nda açmamış bir çiçek isen…
Saramazsın arkadaş beni…
Saramazsın, ne mutlu Türk’üm diyemiyor isen…
Yazamazsın arkadaş beni…
Yazamazsın, dört kıtada at koşturmadı isen…
Alamazsın arkadaş beni…
Alamazsın, Tuna Nehri gibi akmaz isen…
Bulamazsın arkadaş beni…
Bulamazsın, Ay Yıldız gibi dalgalanmaz isen…
Anlayamazsın!
Bilemezsin!
Göremezsin!
Sevemezsin!
Saramazsın!
Yazamazsın!
Alamazsın!
Bulamazsın!
TÜRK KANI taşımıyor isen…
Murat ÇALIK