Yarın 1 Mayıs…
1 Mayıs kimin bayramı diyorlar?
İşçinin, emekçinin…
Kim bugüne bayram demiş?
1888 yılında Londra’daki İşçi Konferansında, Belçikalı bir üye…
Cümlede rus adı geçiyor mu?
Hayır…
Peki bu emekçi, bu işçi, neden çalışıyor?
Evine ekmek getirmek için…
Ülkemdeki işçi kimin işçisi?
Türk Milleti’nin İşçisi…
– Peki “millet” kelimesinin “M”sine bile tahammül edemeyenlerin,
– Milliyet düşmanı olduklarını her fırsatta belli eden ve “halkların kardeşliği” derken Türk’e sırtını dönüp, bölücüleri ve işgalci ermeni’yi baş tacı yapıp, Türk Milleti’ni ve Töresini “es” geçenlerin milletimin işçisini kızıl rus flamaları ile sahiplenmesinin açıklaması nedir?
Bu bayram Türk İşçisi’nin bayramı mı?
Eğer 1 Mayıs Türk İşçisinin bayramı ise,
Neden 1 Mayıs yürüyüşlerinde, mitinglerinde Türk Milleti’nin rengi kırmızı-beyaz renginden çok kırmızı-sarı rengi daha fazla olur?
Tabi olarak bazı “arkadaşlar”,
“Ya hu, bu bayram evrensel bir bayramdır. Dünyadaki bütün işçileri kapsamaktadır” diyebilir.
Hatta bu arkadaşlar “evrensel bir bayramda” diğer ülkelerde varken, Türkiye’de Türk Bayrağı olmamasını da kabul edebilirler…
Fakat Türkiye’de kutlanan fakat Türk Bayrağı olmayan bir bayramda(!) Tkp’nin flaması ve rus bayrağını andıran flamalar neden olur?
Bakın bu yüzden bu yazının başlığında üç tane fotoğrafı aynı karede paylaşıyorum;
-En üstteki fotoğraf yakın tarihte çekilmiş ( ya geçen sene ya da ondan önceki sene) 1 Mayıs fotoğrafı…
-İkinci fotoğraf kanlı 1 Mayıs 1977’den (resimdeki stalin, lenin ve mao’nun resimlerine iyi bakın);
-Üçüncü fotoğraf ise aynı güne ve yıla ait bir fotoğraf; işçiler(!) emekçiler(!) Taksim’e asker(!) gibi gidiyorlar,
Fotoğraflara dikkatli bakınız ve bana deyiniz ki,
1 Mayıs hiçbir milletin değil(rus dahil), evrensel bir bayramdır.
Hele bir bakın şu fotoğraflar evrensel bir bayram(!) fotoğrafları gibi mi?
Belki de “biz iyi niyetle orada olacağız, Atatürkçüyüz, ulusalcıyız, yurtseveriz, devrimciyiz…v.s” diyenleriniz çıkabilir,
O zaman aşağıdaki yazdığım bilgiler de, Atatürkçüyüm deyip, 1 Mayıs’ı kutlayanlara gelsin…
1888 yılında Londra’daki İşçi Konferansında kabul edilen 1 Mayıs İşçi Bayramı;
Osmanlı döneminde 1912 yılında Osmanlı Başkenti İstanbul’da ve 1921 ve 1922’de bu seferde işgal altındaki İstanbul’da süngüler altında kutlanılmıştır.
1 Mayıs İşçi Bayramı Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde HİÇ KUTLANMAMIŞ hatta Takriri Sükûn yasasının kabulünden sonra 1925’de yasaklanmıştır.
1960’a kadar Türkiye Cumhuriyeti’nde bu bayramın(!) resmiyette adı bile geçmemiştir.
1960’da ‘amerikan yasalarını onaylamasıyla ün salan’ (?) dönemin Başbakanı Adnan Menderes darbeden hemen önce 1 Mayıs 1960’da radyoda yaptığı konuşmada 1 Mayıs’ı işçi bayramı olarak ilân etse de,
1 Mayıs ancak 1976’da DİSK tarafından yeniden kitlesel olarak kutlanılmıştır.
Bu bilgileri, 1 Mayıs’a üzerinde Atatürk resmi bulunan tişörtlerle katılanlar için özellikle yazdım!
Bu bilgiler altında sormak gerekmez mi,
Sizin Atatürkçülüğünüz nasıl bir Atatürkçülük ki;
“Evrenselliği” değil “ulusçuluğu” kendine fikir edinmiş ve 1 Mayıs’ı yasaklamış birini seviyorum, fikirlerini benimsiyorum deyip de Atatürk’ün yasaklamasına yani kabul etmemesine rağmen evrensel(!) denilen bir bayramı, kızıl flamalar altında kutlarsınız?
Çakma Atatürkçüler lütfen artık kabul ediniz…
1 Mayıs’ın Türkiye için anlamı, rus ve ermeni hayranlarının bağırıp çağırdığı, etrafa zarar verdiği ve gerçek protelaryanın değil komünist(!) burjuvanın sloganlar atıp, halay çekip, kendi egosunu tatmin ettiği bir gündür.
1 Mayıs’ı kutlayıp, emperyalistlere ait dükkanlarda çikınburger yiyenlerin haddi hesabı yoktur!
Bakınız Millet denilen olgu, diliyle, töresiyle, edebiyatıyla, bayramlarıyla yani kültürüyle bir bütündür.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Dili’ne, Türk Töresi’ne ve Türk Kültürü’ne önem verdiğini onlarca sözüyle göstermiştir.
Bütün bunlar bilinirken,
Bir takım komünistlerin rus flamalarıyla ve stalin, lenin, mao fotoğraflarıyla etrafta gezindiği 1 Mayıs İşçi Bayramı’na Atatürkçülerin, üzerlerinde Atatürk tişörtleriyle katılması hangi mantıkla açıklanabilinir?
Bu ülkede inançları siyasete alet edenler var;
Bu ülkede Atatürk’ü siyasete alet edenler var,
Ne yazık ki bu ülkede;
İşçiyi, emekçiyi de hem siyasete hem de bölücülüğe alet etmek isteyenler var…
Zaten başımıza ne geliyorsa bu üç güruhtan gelmiyor mu?
Ey Türk İşçisi!
Evine ekmek getirmek için uğraşan didişen emekçi Türk kardeşim,
1 Mayıs’da eğer gaflete düşüp meydanlara inersen,
Karşında kılığı kendi kılığına benzemeyen,
Elinde tuttuğu pankartların ne anlama geldiğini anlamadığın,
Tipi tipine, huyu huyuna benzemeyen,
Ne konuştuklarını anlamayanları görürsen ve onlar sana bir şey söyletmeye çalışırlarsa sakın bu tiplerin oyununa gelme hemen olduğun yerden uzaklaş.
O “kahrolsun kapitalizm, kahrolsun emperyalizm, yaşasın komunizm”, yaşasın “halkların kardeşliği” deyip Türk harici herkese kardeş olanlara,
Ayağında amerikan botu, k.çında ingiliz kotu, üstünde fransız gömleği dilinde de ermeni sözleri olup da sana laf atanlara de ki;
“Gel hele bir ay benle beraber çalış, benle beraber kazan, benle beraber ye” de…
Sen Türk İşçisi isen, Türk nedir biliyorsun demektir…
O zaman iyi biliyorsun ki;
Türk’ün rengi…
Bağımsızlığımızın imzası olan şehidlerimizin kanıyla sulanmış Kırmızı-Beyaz renkli Al bayrağımızın rengidir…
Bu rengin değil de BAŞKALARININ renginin olduğu yerde işin ne?
Bu kut’lu milletin kalkınması için çalışan, çabalayan ve evine ekmek götürmek için ter döken ,borç içinde yuvasını geçindirmeye çalışan ve vatanına hizmet ederken en büyük hazzı tadan gerçek Türk İşçilerini saygıyla selamlıyorum…
Türk İşçisi için gerçek bayram,
Atatürk’ü gerçekten anlayan ve fikirlerini hayata geçirenlerin, Türk Milleti’ni karşılıksız sevenlerin ve ucu dışarıda olmayanların Türkiye’de yönetime geldiği gün olacaktır.
İşte o gün hep beraber meydanlara inip;
Yaşasın Türk Milleti, Yaşasın Türkiye ve Yaşasın Türk İşçisi diye bağıracağız!
Selam ve saygılarımla…
Murat ÇALIK
30.04.2013