Kasım 1918’de işgal altındaki İstanbul’a gelişinden Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışına kadar ki 6 ay bu yolun ilk adımı için hazırlanma aşaması (Alev Coşkun’un “Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay” kitabı bu konuda başucu eseridir) Kasım 1918’den önceki 4 ay da durumun vehametini iyice görüp karar verme aşaması diyebiliriz.
Peki Türk Milleti’nin içinde bulunduğu kötü durumu, kötü gidişatı hatta bir milletin yok olma ile karşı karşıya kaldığını bir tek Mustafa Kemal mi gördü?
El-Cevap: Hayır
Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkmadan çok önce Trakya Türkleri’nden bir avuç Türk Paşaeli’nde ses verdi sonra İstanbul’da içinde kadınların da çokça olduğu mitingler düzenlendi daha sonra Anadolu’da kaymakamlar, müftüler, çiftçiler hatta çeteler bu kötü gidişata, işgale baş kaldırdı en sonunda İzmir’in işgali üzerine başta Giresunlu Çepni Türkleri olmak üzere bütün Anadolu ve Rumeli Türkleri’nden sayıları çok az da olsa ‘bir avuç Türk Evladı’ sadrazama ve padişaha ihtar, işgalci devletlerin konsolosluklarına da tehditkâr telgraflar gönderdiler ve “gavur”un Türk’e biçtiği kefeni giymeyeceklerini gerekirse bağımsızlık yolunda can vereceklerini açıkça belirttiler ve silahı olan silahla, kalemi olan kalemle, kağnısı olan kağnı ile, parası olan para, taşı olan taş, sopası olan sopasıyla emperyalist güçlere karşı durdular ve Millî Kıyâm’ı başlattılar…
İşte bu “bir avuç Türk’ü” gören, duyan ve bunlardan güç alan Mustafa Kemal Paşa, Kasım 1918’de geldiği işgal altındaki İstanbul’un açıklarında demirlemiş olan düşman gemilerini görünce önce hüzünlenmiş sonra da “geldikleri gibi giderler” demiş ve kıyam’a kalkan bir millete bir lider gerek deyip Samsun’a çıkıp İstiklâl Mücadelesi’nin bir merkezden yönetilmesi için çalışmış çabalamış, başarılı olmuş ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
“Bir avuç Türk” Mustafa Kemal’e, Mustafa Kemal Atatürk de Türk Milleti’ne Millî Kıyâm yolunda ilham vermiş ve güç olmuştur…
Millî Kıyâm’dan önce kahpece, pisi pisine(savaş harici) ve hiç bir sonuç almadan ölen Türk, “bir avuç Türk’ün” başlattığı ve Atatürk’ün sonuçlandırdığı Millî Kıyâm esnasında kutlu bir amaç uğruna, tam bağımsız Türkiye için can vermiştir.
Bugün bir Türk Evladı olarak ben yani Murat Çalık, o “bir avuç Türk’ten” biri olmak için çalışıyorum ve her ne olursa olsun ölene dek de çalışacağım.
Bugün bu kutlu yolda çalışırken birileri gibi “Atatürk’ün Samsun’a çıkmasını” değil o “bir avuç Türk’ün” ortaya çıkmasını bekliyorum ve diliyorum,
Şu an bu yazıyı okuyan sizin de bahsettiğim ‘bir avuç Türk’ten biri olduğunuza inandığım için bu yazımı sizinle paylaşıyorum…
Bu yüzden biliyorum ki o “bir avuç Türk” gerçek anlamda ses verdiği gün Mustafa Kemal Paşa da Samsun’a çıkacak ve Atatürk olacaktır.
Çünkü;
Hürriyetine göz dikildiği bir günde,
Sesi çıkmayan Türk’ün canı çıkar!
Selam ve saygılarımla.
Murat ÇALIK